BELEDİYELERİN KABAHATLER KANUNU UYARINCA VERDİĞİ CEZALAR Ermumcu Avukatlık Bürosu İzmir Avukat
Muhatabında parasal bir azalmaya yol açsa da bu cezanın idari para cezası olduğunu söylemek kolay değildir. Çünkü, aylık kesim cezası ile memurun yine kurum içindeki statüsü zarar görmektedir. Cezanın konusu, muhatabın mülkiyetinde bulunan parasal varlığı değildir. Oysa idari para cezasında, muhatabın mevcut parasal varlığından tahsilat yapılmaktadır. Ancak burada; kurumdan henüz kendi mülkiyetine geçmeyen paradan mahrum kalınıyor.
Kanun koyucu toplumun bütün bireylerinin kullanımına tahsis edilmiş bulunan meydan, cadde, sokak ve yayaların gelip geçtiği kaldırımları, yetkili makamların açık ve yazılı izni olmaksızın işgal etme veya buralarda mal satışı arz etme ile kaldırımlar üzerinde inşaat malzemesi yığmayı kabahat olarak düzenlemiş, yaptırım olarakta idari para cezası öngörmüştür[27]. 5326 Sayılı Yasanın bu hükmü ile sokak ve mahalle aralarında dolaşıp çığırtkanlık yaparak mal ve hizmet satmak isteyenlerin çevre sakinlerini rahatsız etmelerini idari para cezasıyla cezalandırma amaçlanmıştır[24]. Vergi kanunlarında düzenlenen para cezalarını da idari para cezaları içinde değerlendirmek gerekir. Çünkü, bu cezalarda da; ceza idarece verilmekte olup, sadece parasal bir ceza olarak uygulanmaktadır. Ancak muhatabı herkes olmayıp, vergi kanunlarında öngörülen faaliyetleri yapan mükelleflerdir. Ayrıca fiil kamu düzeninin ihlal edici fiil olmayıp, vergi düzenini ihlal eden fiildir. Hukuk kuralının en belirgin özelliği, hukuk kuralına uygun davranmayı sağlayan zorlayıcı ve örgütlü bir otorite (Devlet) tarafından uygulanan belli bir müeyyide içermesidir[4]. Hukuk düzenini ihlal eden bazı insan eylemleri, ceza kanunlarında suç olarak nitelendirilir.
- Ancak bunun için parlamentonun üçte iki çoğunluğu gereklidir.
- (3) Aleyhine tanıklık yapılankişi hakkında verilen mahkûmiyet kararı kesinleşmeden önce gerçeğin söylenmesihâlinde, verilecek cezanın yarısından üçte birine kadarı indirilebilir.
- Kimlik belgesini göstermeyenler, belirtilen listeyi imzalamayanlar ile genel kurula katılma hakkı bulunmayan üyeler toplantı yerine alınmaz.
İstisnaların uygulanacağı kamu kurum ve kuruluşları kanunda belirtilir. Bayrağı, şekli kanununda belirtilen, beyaz ay yıldızlı al bayraktır. Kumar oynama eylemi, Ceza Kanunu’nda bir suç tipi olarak öngörülmemiş olsa dahi 5326 sayılı Kabahatler Kanunu’nda bir kabahat olarak düzenlenme alanına sahiptir. Yukarıda sayılmakla birlikte; devlet kontrolünde olan veya devlet tarafından meşru sayılan sayısal loto, piyango, at yarışı, iddia gibi oyunlar kumar oynamak disiplinsizliği olarak sayılmamaktadır. Kumar, doğası gereği, çok çeşitli şekillerde oynanabilmektedir. İskambil oyunu, zar atma, rulet, paribahis, piyango, sayısal loto, para üzerine oynanması koşuluyla tavla, okey gibi oyunlar da kumara örnek teşkil etmektedir. Mahiyeti itibariyle, sayısal olarak sınırlandırılamayacak kadar türü bulunmakta olup yaygın olmayan veya ilk kez denenen bir oyun da bu tanıma girebilecektir. Kumar, belirli bir miktar para veya benzeri kazanç getiren değerlerin ortaya konulması ile oynanan şansa bağlı oyundur.
Ne var ki sonraki dönemler nâkıs hilâfet niteliği taşıdığına göre İslâm âleminin muhtelif köşelerinde Abbâsîler dışında kurulan hilâfetler de geçerli olmaktadır (Fıḳhü’l-ḫilâfe, s. 136, 177). İslâm devlet idaresinde Emevîler’le başlayan dönem anayasa hukukuna iki yönden menfi tesir etmiştir. Birincisi, anayasa esaslarının belirlenme aşamasında Emevîler’le hilâfet döneminin sona erip saltanatın başlaması, bu hukuka esas teşkil edecek uygulamaların dört halife dönemi gibi kısa bir zamanla sınırlı olması sonucunu doğurmuştur. Bu durumu ilk dönemlerde yazılan fıkıh eserlerinde görmek mümkündür. Bununla birlikte kelâmcıların imâmet konusuyla yakından ilgilenmelerinin hukukçuların bıraktığı boşluğu belirli ölçüde doldurduğunu söylemek mümkündür. İslâm devletinin temel yapısı, bu şekilde belirlenen İslâm anayasa hukuku esasları çerçevesinde şekillenmiştir. Sosyal Güvenlik Kurumu tarafından idari para cezasına çarptırılmış kişi veya kurumların idari para cezasına itiraz edebilmek için doğrudan mahkemeye dava açmaları mümkün değildir. Dava açmadan önce özel kanunda belirtilen idari itiraz yollarının tüketilmesi gerekir. Sosyal Güvenlik Kurumu bünyesinde İdari Para Cezası Komisyonları bulunur. Başvuru süresi on beş (15) gün olup, itirazlar bizzat ya da iadeli taahhütlü mektupla yapılır.
Altı yıllık süre sonunda Cumhurbaşkanlığı Konseyinin hukuki varlığı sona erer. Anayasanın kabulünden sonra 2356 sayılı Kanunun 3’üncü maddesindeki Milli Güvenlik Konseyi Üyeliklerinden birisinin herhangi bir nedenle boşalması halinde doldurulması usulüne ilişkin hüküm uygulanmaz. Kesinhesap kanunu teklifi ve genel uygunluk bildiriminin Türkiye Büyük Millet Meclisine verilmiş olması, ilgili yıla ait Sayıştay’ca sonuçlandırılamamış denetim ve hesap yargılamasını önlemez ve bunların karara bağlandığı anlamına gelmez. Cumhurbaşkanı bütçe kanun teklifini, malî yılbaşından en az yetmiş beş gün önce, Türkiye Büyük Millet Meclisine sunar. Komisyonun elli beş gün içinde kabul edeceği metin Genel Kurulda görüşülür ve malî yılbaşına kadar karara bağlanır. Sayıştay’ın kuruluşu, işleyişi, denetim usulleri, mensuplarının nitelikleri, atanmaları, ödev ve yetkileri, hakları ve yükümlülükleri ve diğer özlük işleri, Başkan ve üyelerinin teminatı kanunla düzenlenir. Kurulun meslekten çıkarma cezasına ilişkin olanlar dışındaki kararlarına karşı yargı mercilerine başvurulamaz. Uyuşmazlık Mahkemesinin kuruluşu, üyelerinin nitelikleri ve seçimleri ile işleyişi kanunla düzenlenir.
Maddesiuyarınca yapılan incelemeye göre; adli ve idari yargıyerleri arasında 2247 sayılı Yasa’nın 14. Maddesindeöngörülen biçimde olumsuz görevuyuşmazlığı doğduğu, adli ve idari yargıdosyalarının 15. Maddede belirtilen yönteme uygun olarakdavacı vekilinin istemi üzerine son görevsizlikkararını veren mahkemece Uyuşmazlık Mahkemesinegönderildiği ve usule ilişkin işlemlerde herhangi birnoksanlık bulunmadığıanlaşıldığından görevuyuşmazlığının esasının incelenmesine oybirliği ile karar verildi. (4) Savaş zamanındayükümlülüklerin yerine getirilmesinde hile yapan yukarıdaki fıkralarda yazılıkişilere on yıldan onbeş yıla kadar hapis ve onbin güne kadar adlî para cezasıverilir. (7) İftira sonucunda mağdurhakkında hapis cezası dışında adlî veya idarî bir yaptırım uygulanmışsa; iftiraeden kişi, üç yıldan yedi yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır. (3) Velâyet hakları kaldırılmışolsa da, itiyadî sarhoşluk, uyuşturucu veya uyarıcı maddelerin kullanılması yada onur kırıcı tavır ve hareketlerin sonucu maddî ve manevî özen noksanlığınedeniyle çocuklarının ahlâk, güvenlik ve sağlığını ağır şekilde tehlikeyesokan ana veya baba, üç aydan bir yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır. (2) Sahte parayı bilerek kabul eden kişi, bir yıldanüç yıla kadar hapis ve adlî para cezası ile cezalandırılır. (7) Uyuşturucu veya uyarıcı etkidoğurmamakla birlikte, uyuşturucu veya uyarıcı madde üretiminde kullanılan veithal veya imali resmî makamların iznine bağlı olan maddeyi ülkeye ithal eden,imal eden, satan, satın alan, nakleden, depolayan veya ihraç eden kişi, dörtyıldan az olmamak üzere hapis ve yirmibin güne kadar adlî para cezası ilecezalandırılır.
Başka bir anlatımla, Kanununun 21/son maddesindeki hükümden maksat, gerçekten ve her bakımdan askeri disiplin suç ve tecavüzlerinden ötürü verilen cezaların yargı denetimine mani olmaktır. Bu hakkın kullanılmasına, kanunun öngördüğü hafif suçlar bakımından yada ilgilinin ilk derece en yüksek dereceli mahkeme tarafından yargılanmış olması halinde veya beraatını müteakip bu karara karşı bir kanun yoluna başvurulması üzerine sorumluluk ve mahkumiyet kararı verilmesi hallerinde istisna getirilebilir.” denilmektedir. Maddesinde; “Bir mahkeme tarafından cezai bir suçtan sorumlu bulunan her şahıs bu sorumluluk kararını yahut mahkumiyet hükmünü daha üst derecede bir mahkemeye inceletmek hakkına sahiptir. Bu hakkın kullanılması, kullanabilme şartları da dahil olmak üzere kanunla düzenlenir. AİHM, özellikle silahlı kuvvetler mensuplarının düşünce, din ve vicdan özgürlüğü çerçevesindeki faaliyetleri konusunda sınırlama getirilebileceğini kabul etmektedir.
Budurumda, koşul gerçekleşinceye kadar cezanın infaz kurumunda çektirilmesinedevam edilir. Koşulun yerine getirilmesi hâlinde, hâkim kararıyla hükümlü infazkurumundan derhâl salıverilir. (2) Birinci fıkrada yazılıderecede olmamakla birlikte işlediği fiille ilgili olarak davranışlarınıyönlendirme yeteneği azalmış olan kişiye, ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasıyerine yirmibeş yıl, müebbet hapis cezası yerine yirmi yıl hapis cezasıverilir. Diğer hâllerde verilecek ceza, altıda birden fazla olmamak üzereindirilebilir. Mahkûm olunan ceza, süresi aynı olmak koşuluyla, kısmen veyatamamen, akıl hastalarına özgü güvenlik tedbiri olarak da uygulanabilir. (2) Suç, aşağı sınırı bir yıldanaz hapis cezasını gerektirdiğinde yargılama yapılması zarar görenin veyayabancı hükûmetin şikâyetine bağlıdır. Bu durumda şikâyet, vatandaşınTürkiye’ye girdiği tarihten itibaren altı ay içinde yapılmalıdır. – (1) İşlendiği zaman yürürlükte bulunan kanunagöre suç sayılmayan bir fiilden dolayı kimseye ceza verilemez ve güvenliktedbiri uygulanamaz. İşlendikten sonra yürürlüğe giren kanuna göre suçsayılmayan bir fiilden dolayı da kimse cezalandırılamaz ve hakkında güvenliktedbiri uygulanamaz. Böyle bir ceza veya güvenlik tedbiri hükmolunmuşsa infazıve kanunî neticeleri kendiliğinden kalkar. – (1) Bu Kanunun genel hükümleri, özel cezakanunları ve ceza içeren kanunlardaki suçlar hakkında da uygulanır. Bu maddenin yürürlüğe girdiği tarihten itibaren on beş gün içinde; Anayasa ve Adalet komisyonları üyelerinden kurulu Karma Komisyon Başkanlığında, Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığında, Başbakanlıkta ve Adalet Bakanlığında bulunan yasama dokunulmazlığının kaldırılmasına ilişkin dosyalar, gereğinin yapılması amacıyla, yetkili merciine iade edilir.